SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HARAC – İMARA – FEY’ BAHSİ

<< 2936 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْأَسْبَاطِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَقَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ قَتَادَةَ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ لَبِيدٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ الْعَامِلُ عَلَى الصَّدَقَةِ بِالْحَقِّ كَالْغَازِي فِي سَبِيلِ اللَّهِ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى بَيْتِهِ

 

Râfi' b. Hadic'den demiştir ki:

 

Ben Rasûlullah (S.A.V.)'i (şöyle) buyururken işittim:

 

"Hakkıyla (görev yapan) zekât memuru evine dönünceye kadar, Allah yolunda (savaşan) gazi gibidir."

 

 

İzah:

Tirmizî, zekat; Îbn Mâce, zekat; Ahmed b. Hanbel III-465, IV-I43.

 

Zekat memurunun görevini hakkıyla yapması, onu İslamî esasları uygun olarak ihlâs ile ve sevabına inanarak toplaması demektir.

 

Zekat toplama görevini bu ölçü ve bu anlayış içerisinde yapan bir zekat memuru, İslam toplumunu ayakta tutan unsurların en mühimlerinden biri­ne hizmet etmiş olacağı için uykusu da, uyanıklığı da ibadet sayılacağı cihet­le, Allah yolunda savaşan bir gazi gibi sevaba nail olur.

 

Tuhfetü'l-Ahvezî yazarı bu mevzuda şöyle diyor: "Aliyyül Kariye göre zekat memurunun Allah yolunda savaşan bir gaziye benzetilmesi, onun bir gazi gibi devlet hazinesine katkıda bulunması dünya ve âhiret işlerinin yürü­tülmesindeki hizmetiyle de gazinin sevabına denk bir ecre nail olması yö­nündedir.

 

îbn Arabi de bu mevzuda şöyle diyor: Gerçekten yüce Allah'ın fazlı ke­remi çok büyüktür. Bu bakımdan bir gaziye maddi yardımda bulunarak onu düşmana karşı silahla ve diğer harp malzemeleriyle teçhiz eden bir kimseye de gazilik rütbesi vadettiği gibi, harbe gidemeyip de gazinin çoluğuna çocu­ğuna hakkıyla bakan kimseleri de gazi saymıştır.

 

İşte zekat memuru da her ne kadar harp meydanında savaşmıyorsa da Allah yolunda savaşan kimselere ve onların ailelerine sarf edilecek maddi imkânları toplayıp devlet hazinesine teslim ettiği için, harb meydanında sa­vaşan gazilere benzetilmiştir. Çünkü netice itibariyle her ikisi de Allah yo­lunda savaşmaktadır. Şu farkla ki, gazi bilfiil savaşmaktadır. .Zekat memu­ru ise bu savaşa niyyetiyîe katılmaktadır.

 

Nitekim Nebi s.a.v., "kuşkusuz mazeretleri sebebiyle harbe katılmadıkları için Medine'de kalmış bir topluluk vardır ki siz hangi dereye gitmiş, hangi boğazı ve dağı gfçmişiseniz onlar da sevab yönünden sizinle beraberdirler."[Buharî, cihad] buyurmuştur. Mazeretleri dolayısıyle savaşa katılamayan­ların durumu böyle olunca, zekat toplama göreviyle görevli oldukları için savaşa katılmayanların sevabının nasıl olacağı meydandadır.[el-Mubarekfûri Tuhfetü'l-Ahvezi III-307-308.] Hadis-i şerif zekat memuru tayin etmenin caiz olduğuna bir delildir.